KORUYUCU DİŞHEKİMLİĞİ

Koruyucu dişhekimliği, pedodontinin temel taşıdır ve ağızda ilk dişin sürmesiyle başlayıp yaşam sonuna kadar süren bir kontrol/tedavi kavramıdır. Oluşabilecek problemleri erken zamanda tespit edip bunlara önlemler alınması birincil hedeftir, sürekli ve düzenli kontrollerin yapılması başarının anahtarıdır.
Koruyucu dişhekimliğinin anlamı; sorunsuz diş ve çene yapılarına sahip, mutlu, sağlıklı gülebilen, konuşabilen çocuktur. Aileler için ise; daha kolay, daha ucuz ve daha az zaman demektir.


Ağız Hijyeniği

Çocuğunuz 6-8 aylıkken (yani ilk dişler ağıza sürdüğünde), temiz bir tülbent veya gazlı bez ile diş yüzeylerinin temizleme işlemine başlanmalıdır.
Diş fırçası kullanımına ise çocuğun arka dişlerinin çıkmasından sonra (ortalama 2,5 - 3 yaşında) başlanması uygundur.
Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen veya kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysa çürüklerin önlenmesi için dişlerin ara yüzleri ve çiğneyici yüzeylerinin de temizlenmesi gerekir. Bu nedenle fırçalama okul çağına kadar Anne-Baba yardımı ve gözetiminde olmalıdır.

Çocuğun diş fırçası, yaşına ve ağız büyüklüğüne uygun olmalıdır. Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce, sadece üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir. Her iyi alışkanlık gibi diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılacaktır.

Çürük oluşumu engellenebilir mi?
  Dişlerde çürümeye sebep olan mikroorganizmaların 1960'lı yıllarda tespit edilmesiyle birlikte, çürükleri tamamen engelleyebilecek aşılar ve ilaçlar geliştirilmeye çalışılmış, ancak günümüzdeki teknolojik gelişmelere rağmen yeterince başarı elde edilememiştir. Bunun nedeni uygulanan ilaçların veya aşıların kan-plazmada yüksek seviyelerde bulunurken, tükürükte hiç veya yetersiz seviyede bulunmasıdır. Ancak dişin yapısı fluorid ve fissür örtücü uygulamaları gibi çeşitli yöntemlerle güçlendirilebilmektedir.


Fissür örtücüler & Fluorid uygulamaları

Koruyucu uygulamalar içerisinde en yaygın ve etkili olanlardan birisi; "FİSSÜR ÖRTÜCÜ" dediğimiz malzemedir. Diş çürükleri genellikle azı ve küçük azı dişlerinin, çiğneyici yüzeylerinde bulunan "fissür" adı verilen oluklarda başlar. Bu malzemeyle olukların üzeri kapatılıp, o bölgeye mikrop, yemek artığı vs. nin sızması engellenerek çürük başlaması önlenir. Bu işlem henüz çürük başlamadan yeni sürmüş olan tüm azı ve küçük azı dişlerine uygulanmalıdır.

 

Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe karşı direncini artırmaktır. Dişlere yüzeysel "FLUORİD" uygulanması suretiyle bu direnç kazandırılır. Çocuklar için jel, gargara, vernik gibi çeşitli formları ve çilekli, kayısılı, portakallı gibi çeşitli tatları mevcuttur. Hekim kontrolünde 6 aylık periyotlarla uygulanır.


Sağlıklı ağız-diş yapısı için temel unsurlar
 

  Bebekler asla biberon ile uyutulmamalıdır.
  Emzik kullanımına bir yaş civarında son verilmelidir.
  6 ay ile 2 yaş arası dönemde bebek, diş hekimine ilk ziyaretini yapar. Ebeveyn bebeğin ağız boşluğunun nasıl temizleneceğini öğrenir, bebek de bu konudaki ilk temasıyla tanışır.
  Diş hekimi ile erken ve henüz sorun yokken tanışmalı. Altı aylık rutin kontroller büyük sorunların oluşmasını önler. Yüksek çürük riski olan ve karışık dişlenme dönemindeki çocuklar (6-12 yaş) diş hekimi gerek görürse üç ayda bir kontrol edilmelidir.

  Dişler çıkar çıkmaz bunların fırçalanmasına başlanmalıdır. Çocuk 7-8 yaşına kadar diş fırçasını etkin bir şekilde kullanamadığı için ebeveyn yardımı ve gözetiminde dişlerini fırçalamalıdır.
  Beslenmenin düzgün olması, diş sağlığının temel unsurlarından biridir.

  Sürekli dişlerin çıkmasıyla birlikte fissür örtücü (fissür sealant) ve fluorid uygulamaları gibi çürüğe karşı koruyucu tedavilere başlanmalıdır.
  Çocuklar 7-9 yaşlarında ortodontik açıdan muayene edilmelidir. Zamanından önce çekilen bir süt dişinin yeri sürekli diş gelinceye kadar mutlaka yer tutucular ile korunmalıdır.


Çocuklar için sağlıklı beslenme nasıl olmalıdır?

Sağlıklı beslenme çocuğunuzun büyüme ve gelişimi için gerekli protein, karbonhidrat, vitamin gibi ana besin gruplarının dengeli bir şekilde alınmasıdır, dengeli beslenme çocuğunuzun genel vücut gelişimini etkilediği gibi diş sağlığının da temel unsurlarındandır.
Ağız ortamı steril değildir ve zararlı-zararsız milyonlarca bakteri bizimle beraber yaşamaktadır.

Bunların tamamen uzaklaştırılması tat alma hissimiz bozulacağından mümkün değildir. Bu bakteriler diş ve diş etleri üzerindeki yediğimiz yiyeceklerden arta kalan besin plağı ile beslenirler. Ancak problem şudur ki; bakterilerin atığı asidiktir ve bu asit ortam dişlerin çürümesine sebep olur. Özellikle şekerli yiyecekler m.o.lar tarafından kolay ve hızla aside dönüştürülebildiğinden çürük riskini artırmaktadırlar. 21. yüzyılın çocukları ihtiyaçlarının 3 katı şeker tüketmektedirler,
Karbonhidratlar, sağlıklı bir diyetin önemli bir bölümü olduklarından, karbonhidratı kesmeyin. Bunun yerine, diş çürümesini önlemek için aşağıdaki ipuçları yararlı olabilir.

 

 Bu, hiçbir zaman kendinizin ve çocuğunuzun dondurma, kek, turta ya da şeker yemesine izin vermeyin demek değildir. Yediğiniz şeker miktarından ziyade, nasıl ve ne zaman yediğiniz daha önemlidir. Öğünler arasında yenilen tatlılar öğünde yenenlere nazaran daha çok zarar verir.
  Atıştırmalık yapışkan yiyeceklerden uzak durun. Şeker, karamel, cips gibi yiyecekler dişlerinize yapışır. Bunları yedikten sonra 20 dakika içinde dişlerinizi fırçalayın (bakteri, diş çürümesine neden olan asidi bu süreden sonra üretmeye başlar) ya da ağzınızı su ile çalkalayın.  

Atıştırdığınız yiyecekleri dikkatle seçin. Diş çürümesine neden olan yiyecekleri öğün aralarında yemek, aynı yiyecekleri öğünde yemekten daha zararlıdır. Gün boyunca azar azar atıştırmak bakterinin dişiniz üzerinde sürekli asit bulundurmasına izin verir.
  Sürekli şekerli, asitli içecekler içmeyin. Bunları tüketirken pipet (kamış) kullanarak dişlerle temasını azaltın.
  Sakız çiğnemek faydalıdır, tükürük salivasyonunu artırdığından ağızdaki asidik ortamın daha hızlı normale dönmesini sağlar. Ancak şekersiz veya diş dostu sakızlar tüketilmelidir.
  Aldığınız şeker ve karbonhidrat miktarını denetleyin.